2025 Yılı Malpraktis Sigortası Değişiklikleri ve Hukuki Etkileri
Hekimler için zorunlu tutulan Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Mali Sorumluluk Sigortası, sağlık sektöründe önemli bir koruma mekanizmasıdır. Ancak, 2015 yılından bu yana teminat ve primlerde yaşanan değişikliklerin olmaması; artan enflasyon, yükselen tazminat talepleri ve yargı kararlarında gözlemlenen gelişmeler nedeniyle sigorta kapsamının güncel ihtiyaçları karşılamakta zorlandığı görülmüştür.7 Ağustos 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile birlikte, bu eksikliğin giderilmesine yönelik kapsamlı bir güncelleme yapılmıştır.
Teminat Tutarları Beş Katına Çıkarıldı
Yeni düzenlemeyle birlikte, sigorta kapsamında olay başı ödenecek azami teminatlar beş kat artırıldı. Ayrıca, poliçelerin yıllık toplam teminat tavanı da 1.800.000 TL'den 9.000.000 TL'ye çıkarıldı. Bu artış, sigortanın işlevini yeniden anlamlı hale getirmeyi ve hekimlerin maruz kalabileceği yüksek tutarlı tazminat taleplerine karşı etkin bir koruma sunmayı hedefliyor.1 Kasım 2025 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni tarifeye göre, risk gruplarına göre belirlenen teminat ve prim tutarları şu şekilde güncellenmiştir:
Risk Grubu |
Olay Başı Teminat |
Yeni Prim (4. Basamak) |
I. Grup |
1.000.000 TL |
750 TL |
II. Grup |
2.000.000 TL |
1.500 TL |
III. Grup |
3.000.000 TL |
2.500 TL |
IV. Grup |
4.000.000 TL |
3.750 TL |
Hekimler Açısından Ne Anlama Geliyor?
Yıllardır sabit kalan teminat limitleri, özellikle manevi tazminat kalemlerinin öne çıktığı davalarda hekimler için ciddi risk oluşturuyordu. Yeni düzenleme, sigorta kapsamındaki koruma düzeyini güçlendirse de bu artışın tek başına yeterli olup olmayacağı branşa göre değişkenlik gösteriyor.
Yüksek Riskli Branşlar İçin Yeterli mi?
Kadın doğum, beyin cerrahisi, ortopedi ve genel cerrahi gibi alanlarda, 4.000.000 TL’lik olay başı teminat dahi bazı olası yargı kararları karşısında yetersiz kalabilir. Bu nedenle, bu branşlarda görev yapan hekimlerin, zorunlu sigortanın yanı sıra tamamlayıcı malpraktis poliçeleri ile güvence alanlarını genişletmeleri tavsiye edilebilir.
Sigorta Şirketleri Açısından Teknik Denge
Düzenleme sadece teminat artışlarını değil, aynı zamanda uzun süredir “zararına yazılan” poliçelerin sürdürülemez hale gelmesini de dikkate alıyor. Yeni prim yapısı, risk ve teminat dengesini daha rasyonel bir zemine oturtmayı amaçlıyor. Bununla birlikte, yüksek teminatların hasar frekansına etkisi ve bu poliçelerin sigorta şirketleri açısından teknik kârlılığı, uygulamanın ilk yıllarında yakından izlenmesi gereken bir konu olacak.
Bu düzenleme, geç kalmış olsa da yerinde bir müdahaledir. Ancak sigortacılığın doğası gereği, dinamik ve düzenli güncellemelerle desteklenmesi gerekir. Teminat ve prim limitlerinin: Enflasyon oranlarıyla, tazminat trendleriyle, branş bazlı risk analizleriyle uyumlu biçimde her yıl gözden geçirilmesi, sistemin sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Ayrıca yüksek riskli branşlara özel tamamlayıcı ürünlerin geliştirilmesi, sadece hekimlerin değil, aynı zamanda sağlık kurumlarının da dava yükünü hafifletecektir.
Av. Ceren Türkiş